Eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk, “Seçilmiş bir milletvekili hapse atılamaz, derhal serbest bırakılmalıdır. YSK adaylığını kabul etti, halk da oy kullandı ve seçti. Aldığı yetki tahliye kararının yerini alacak. Ben Meclis Başkanı olsaydım” Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, Meclis’in giriş kapısında kendisini karşılarım” dedi.
Sözcü’den Emin Özgönül’eCindoruk, dokunulmazlığın milletvekiline tanınan bir ayrıcalık olduğunu söyledi.
Bu konudaki yetkili ve muhatabın YSK olduğunu belirten Cindoruk, “Seçildiği tescillendi. Milletvekili olduğunu TBMM yönetimi de kabul ediyor, odası, tabelası var. Can Atalay derhal serbest bırakılmalıdır.Milletvekili seçilen bir kişi hükümetin idari kararıyla tutuklu olarak cezaevinde tutulamaz.Dosyası Yargıtay’da ve hakkında kesin bir mahkumiyet yok.Ben olsaydım. TBMM Başkanı, vekaletini alırdım.Tahliyeden sonra TBMM’ye geldiğinde girişte karşılardım.Ünlü siyasetçi Osman Bölükbaşı, 1957’de TBMM’ye hakaret ettiği için tutuklandı. “Sizler zalimlerin uşağısınız.” Bir yıl sonra yapılan genel seçimlerde Cumhuriyet Millet Partisi’nden milletvekili seçilen Bölükbaşı, Ankara Merkez Cezaevi koğuşunda tutuklular önünde yemin etti. Dokunulmazlığı kazandığı için cezaevinden salıverildi. 66 yıl önce işleyen yasa bugün çalışmıyor” dedi.
‘BU TUTUK MİLLETVEKİLİNİN TUTUKSUZLUĞU VE CEZASIZLIĞI VAR’
1991 yılını hatırlatan Cindoruk, “Ben Meclis Başkanı iken Leyla Zana ve bazı HEP milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kürtçe yemin ettiler. tarif etmedim Ancak dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı, bu milletvekillerinin yargılanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir rapor gönderdi. Tüm kayıtları ona iade ettim. Kürsü masumiyeti ve milletvekili dokunulmazlığı var, rapor gönderemiyor. Çok tartışıldı ve ardından Yargıtay Genel Kurulu beni haklı buldu.” (HABER MERKEZİ)
